T24 Dış Haberler
2019 yılındaki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde Almanya’daki gençlerin üçte biri Yeşiller’e oy vermişti ve en genç seçmenler, gözlemcilerin “Yeşil Dalga” olarak adlandırdığı bir şekilde küresel ısınmayla ilgili endişelerini dile getirmişti.
Ancak 5 yıl aradan sonra bu durum değişti.
AP’nin geçen Pazar sona eren seçimleri, 18 olan seçilme yaşının düşürülmesiyle 16 yaşındaki Almanların oy kullanma hakkına sahip olduğu ilk seçim oldu. Avusturya, Belçika, Malta ve Yunanistan’da da 16 ya da 17 yaşındakiler oy kullanma hakkına sahipti.
Bu seçimde 16-24 yaş arası gençlerin yüzde 16’sı AfD’ye oy verdi. Bu, beş yıl önceki seçime kıyasla yüzde 11’lik bir artışı gösteriyor. Gençlerin çoğunluğu aşırı sağa oy vermedi ancak aşırı sağa oy veren gençlerin sayısındaki artış, endişe verici görülüyor.
AfD, gençlerin oylarının neredeyse zafer kazanan Hristiyan Demokrat Birliği-Hristiyan Sosyal Birliği (CDU/CSU) ittifakı kadarını ve Yeşiller’den çok daha fazlasını aldı.
“En önemli konulara değindikleri sürece aşırı sağcı olmaları önemli değil”
Çıkış anketleri, göç konusunun her yaştan birçok seçmeni sağa kaydırdığını gösteriyor. AfD seçmenlerinin yüzde 95’i, ülkenin yabancıların ve mültecilerin Almanya’ya girişini sınırlandırması gerektiğini söyledi. Neredeyse bir o kadarı da AfD’nin en önemli konulara değindiği sürece aşırı sağcı bir parti olmasının umurlarında olmadığını ifade etti.
Almanya’da yapılan anketler, pandemi sonrası ekonomik ve siyasi koşullardan genel bir mutsuzluk olduğunu gösteriyor. En çok sorumlu olunan konular: kişisel mali durum, mesleki fırsatlar, sağlık sektörü, barınma ve sosyal tanınma.
AfD bu sorunların hiçbirini doğrudan ele almamakta, bunun yerine göçün sona erdirilmesini ve AB kontrolünün azaltılmasını her derde deva bir çözüm olarak sunuyor.
Bu durum sadece Almanya ile de sınırlı değil. Portekiz, İtalya, İsveç, Hollanda ve Fransa’daki son seçimlerde en genç seçmenler aşırı milliyetçi ve Avrupa şüphecisi partilere daha fazla destek verdi.
Uzmanlar, pandemi ve sosyal medyanın, özellikle de aşırı sağın kendi çıkarları doğrultusunda kullandığı TikTok’un bunda kilit bir rol oynadığını söylüyor.