Eğer bir hukukçu ya da mahkum yakını değilsenin hapishanelerle ilgili detayları bilmeniz çok zor. Özellikle mahkumların eşleriyle birlikte olduğu pembe odalarla ilgili sanıyoruz ki pek bir şey bilmiyorsunuz. Biz sizin için de araştırdık, gelin anlatalım.
Hapishaneler, toplum düzenini ve güvenliğini sağlamak için oluşturulmuş alanlardır bildiğiniz gibi. Hukuk karşısında suçlu olduğu hükmedilen herkes yasaların belirlediği süre boyunca burada yaşamaya mahkum edilir.
Ancak hapishanelerin bir diğer amacı da ıslah ve bireyi topluma kazandırmak. Yani içeri her giren kişi “çok kötü birey” değil.
Adalet herkes için eşit ancak hapishanelerde “iyi hal” diye bir gözlem de var. İçerde bir taşkınlık çıkartmadıysanız, yeniden bir suç unsuru yaratmadıysanız idare tarafından “ödül” olarak tanımlanan mekanizmalar geliştirilmiş.
Şüphesiz ki bir mahkum için en büyük ödül sevdiklerini görmek, onlara sarılabilmek olabilir. Bunun de belirli şartlar altında birkaç çeşidi var.
Örneğin dini bayramlarda yapılan ve fiziksel olarak yakınlarla bir arada bulunulan, zaman kısıtlı açık görüş bunlardan bir tanesi.
Bir de cam bölmeler ardından bir ahize ya da ses delikleri üzerinden konuşulan kapalı görüş şekli var.
En çok merak edilen de görüşme mekanı ise “Pembe oda” ya da “Aile odası”. Bu odanın amacı, mahkumların resmi nikahlı eşleriyle herhangi bir gardiyan gözetimi olmadan birliktelik yaşamaları.
Fakat 2013 yılında başlayan Pembe Oda uygulamasından faydalanmak öyle göründüğü kadar kolay değil. İyi bir mahkum olursanız odaya geçebilirsiniz…
Peki neymiş o şartlar gelin hep birlikte bir bakalım:
Bu şartları sağlayan mahkumlar, 3 ayda bir kez olmak üzere 3 saat boyunca eşleriyle pembe odada görüşebilir. Mahkumların içerdeyken uyması gereken bazı kurallar da şöyle:
Tabii mahkumlardan bazıları uzun süre cinsellik yaşamadığı için pembe odalarda bazı sorunlar yaşadığını dile getirmiş çünkü zaman kısa. Bu durumda hapishanede bulunan psikologlar devreye giriyor ve birkaç görüşmeden sonra sorunun çözüleceğini telkin ediyor.
Ülkemizde FETÖ ve IŞID tutukluları için örgüt haberleşmesi şüphesi sebebiyle Pembe Oda izni bulunmuyor. İmralı’da da böyle bir durum söz konusu değil.
Pembe Oda uygulaması başladığından beri ise tartışmalar hiç bitmedi. Kimisi “orası hapishane, böyle bir rahatlık tanınmamalı” diyor, kimisi ise insani bir ihtiyacın suç dosyasından ayrı değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Tabii bir de başka suçlara sebep olmuşluğu var bu odaların. 2016 yılında gerçekleşen olayın özeti şöyle:
Bir diğer olay ise Pembe Oda’nın ilk bebeği. Ancak bu olay da kendi başına bir dram. 2014 yılındaki o habere bir bakalım:
Çoğu kişinin aklında kalan Pembe Oda olayı ise Sedat Peker’in Silivri L Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunurken, avukat eşi Özge Yılmaz ile birlikte olmasıydı. Peker Ailesi’nin bu birliktelikten 2014 yılında Lina Filiz isimli ilk kızları dünyaya geldi.