Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından basılan, Hasan Baran’ın kaleme aldığı ‘Hayatımın Sırları’ kitabında, Uğur Dündar için, ‘Kimseyi satmaz, sağlam adamdır’ der. Dündar, hayatını anlattığı bu kitabın bir kısımda ortaokul yıllarındaki kahramanlarının kimler olduğunu anlattı. Usta gazeteci Dündar, Türkiye’de milyonlarca insanın adeta kahramanı haline geldiği insana, bu kahramanlar sayesinde nasıl dönüştüğünü anlattı.
Ünlü gazeteci Dündar, ortaokul yıllarında okuduğu kitaplardan tanıdığı, hayatını şekillendirdiğini söylediği kahramanların kim olduklarını ise şöyle anlattı:
“Ortaokul yıllarımda benim için İnce Memed, Keşanlı Ali, Köroğlu kahramandı. Lisede ise Steinbeck’in Gazap Üzümleri, Yukarı Mahalle-Sardalye Sokağı-Tatlı Perşembe üçlemesindeki roman tipleri benim için birer kahramandı.
Türk romanlarında okuduğum her bir kahramanın hayatını ikiye ayırmak mümkündü. Kahramanlık öncesi ve sonrasındaki hayatları ve onları kahraman olmaya zorlayan olay. Kahramanlık öncesi dönemde her biri mülayim kişilerdi. İnce Memed, babası ölmüş, köylü bir çocuktu. Keşanlı Ali kendisine pek saygı duyulmayan bir topaldı. Köroğlu, Ruşen Ali ise babasına seyislikte yardım etmekteydi.
İnce Memed’in yâri Hatçe, Abdi Ağa’nın yeğeni ile evlendirileceği zaman Memed, Hatçe’yi kaçırır, Abdi Ağa ve yeğenini vurup dağa çıkar.
Keşanlı Ali’nin üzerine cinayet yıkılır, katil damgası yer. Ruşen Ali’nin babasının gözlerine mil çekilir, Köroğlu olur. Tüm bu kahramanların iradeleri dışında gelişen olaylar onları dönüşüme zorlar ve intikam ve adaleti yerine getirme duygusu belirir.
Steinbeck’in romanlarındaki insanlar ise sıradan mahalle insanlarıdır ve yaşama mücadelesi verirler. Fakat hepsi benim için kahramandı.
Bir gün gelip benim de halkın gözünde kahramanlaşacağımı, kartpostallarımın, posterlerimin duvarları süsleyeceğini, milyonlarca insanın hayallerindeki ideal dost, arkadaş, kardeş, sevgili olacağımı hayal bile edemezdim.”